DENEMELERİM

AH BU BİZ!!!

    Bazen bir hikâye, bir söz, bir kelime arar insan. Yorulursun beklemekten, sorulardan, “aslında şöyle davransan çok rahat edersin” li cümlelerinden. Yol gösterme ve nasihat etme yerine seni olduğun gibi kabullenmelerini istersin insanlardan.

   Sahi bu kadar zor mudur birbirimizi değiştirmeye çalışmamak. Bir an olsun nasihati bir kenara bırakmak.  Yerli yersiz ama sırf içinden geldiği için söylenilen sözleri alaya almadan ilgiyle dinlemek.

    Bir öğretmen, bir lider, bir ebeveyn edasıyla değil de benzer sıkıntıları yaşamış öylesine biri olarak davranmak birbirimize.

    Sandığımız kadar önemli değiliz ki hem! Kimi yönetebiliriz kimi istediğimiz şekle sokabiliriz ki? Kalpler ancak Allah’ın elindeyken kendimizce birbirimizi yola getirmeye çalışmanın anlamı var mıdır?

   Annesiysem kızımın annesiyim işte hepsi bu! Her daim yol göstereni olamayabilirim mesela. Beşerim ben çünkü ben de yanılabilirim. Yanıldığımda hiç acımadan söylemelidir kızım yanıldığımı. Ama annesiyim diye attığı her adıma hükmetmeye hakkım yok ki!

   Eşimin eşiyimdir ben. Diktatör bir lider gibi her yanlışında ona ceza vermek, surat asmak zorunda değilimdir. Sırf eşim diye benim her hissettiğimi hissetmesini falan bekleyemem. Eşiysem yüreği değilim ya! Ne zaman neyden hoşlanır bilemem, istediği gibi davranamam her ihtiyaç duyduğunda.

   Ne çok şey zanneder olduk kendimizi. Bıkmadan, usanmadan yola getirmeye, adam etmeye çalıştırdıklarımızı ne kadar bıktırdığımızın farkına varamadık. Biz hep doğruyduk da sanki diğerleriydi hep yanılan.

   Biz üstüne düşen vazifeyi en güzel şekilde yerine getiren olduk hep. Diğerlerinin de çorbada tuzu olduğunu unutarak.

    Biz hep ezilen taraf olduk, mağdur edilen. Bu esnada kalbini kırdığımız insanları nasıl da ezdiğimizi unutarak.

     Ah bu biz! Bir yalınlaştırsak, sıradanlaştırsak kendimizi ne güzel olurduk.  Ne  faziletli olurduk  bir avuç toprağa döneceğimizi  hiç unutmasak!, Bizi bir damla sudan yaratan Allah’tan başka kimsenin kimseye hükmedemeyeceğini  her hücremizle hissedebilsek.  Kalpleri halden hale çeviren o güzel Yaratıcımızın azameti karşısında titremekle yetinebilsek. Acizliğimizi en büyük gücümüz bilsek.

     Ne güzel olurduk değil mi!

Please follow and like us:

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir