Ilık bir yaz günü kızımla sahile doğru yürüyoruz. Rengârenk ışıkların üstünden fışkıran suların arasından koştururken neşemize neşe katmaya karar veriyoruz. Kısa bir yolculuktan sonra kızımla birlikte su eğlencesinin başlayacağı meydana ulaşıyor ve eğlencenin başlamasını büyük bir heyecanla bekliyoruz.
Derken, yerlerde rengârenk ışıklar yanmaya başlıyor. Yanımızdaki çocuklar “su eğlencesi başlıyor,” deyince biz de onlara eşlik ediyoruz. Birkaç saniye sonra renkli ışıklardan sular fışkırmaya başlıyor ve ben, kendimi seninle fışkıran suların ortasında buluyorum. Sular, susuzluktan dudakları çatlayan çocuklar ve ruhu hasret ateşinin yangınıyla yanan masumlar için ümit kaynağı oluyor içimde; çünkü büyük yangınlar ancak su ile söndürülüyor.
Sular giderek büyüyor ve ben, kızımla suların ortasında Hz. Hacer misali ileri geri koşturuyorum. Yeryüzünde susuz kalan İsmailler var ve ben, kızımla bir olup İsmailleri susuzluktan kurtarmak istiyorum.
Kızımla koştururken, ayakkabılarımız su alıyor, çoraplarımız ıslanıyor. Bazen ayağımız kayıyor ve düşüyoruz. Gene de yeryüzündeki çocuklara su olma umudumuzdan, onlara kaybettikleri çocuk dünyalarının masumluğunu kazandırma isteğimizden vazgeçmiyoruz.
Bir aralık, suların üstünden atlayan küçücük çocuklara bakıyoruz. “Neden olmasın,” diyerek suların üzerinden atlayarak koşmaya devam ediyoruz. Meğer ıslanmaya yararmış elbiseler. Susuzluktan çatlayan eğer yürekleriyse çocukların, onların kalplerini rahatlatma uğruna her türlü alaycı bakışa değermiş. Sular, bazen aşılması gereken engellermiş; bazen geçilmesi imkânsız zannedilen yollarmış. Sular, kalpten atılması gereken gururmuş, kibirmiş ve yerine konması gereken güzel hasletlermiş. Tevazu ve diğerkâmlık gibi…
Sular kesildiğinde alaycı bakışlarla bizi izlediğini sandığım onca yetişkinin de bizim gibi sulara daldığını ve elbiselerini ıslattığını fark ediyorum. Sanki herkesin yüreğinde iyilik yapma arzusu varmış da birinin bu güzellikleri başlatması beklenirmiş gibime geliyor bu durumla karşılaşınca…
Eğlence sona erdiğinde her yerinde çocuklar için parklar ve su eğlencesi olan bir dünya hayali kuruyorum. Geceleyin parlayan rengârenk ışıkların üstünden suların fışkırdığı ve susuz kalan çocukların kana kana bu sulardan içtiği bir dünya hayali henüz gerçekleşmeden yüreğimi ferahlatmaya başlıyor…