Çaylarını, kahvelerini eline alıp da “şu tatilin yarısı gitti de kalan diğer yarısında bari neler yapabilirim?” diye düşünüp duranlar için sıkı durun; harika önerilerim var:
1. Ailecek yeni yerler keşfetmek
Bulunduğunuz şehrin, şimdiye kadar hiç görmediğiniz caddelerini, sokaklarını keşfetmek… Arabanız varsa uzak semtlerini, yoksa yürüyerek şimdiye kadar yolunuzun hiç düşmediği yollara girip yepyeni mahallerini tanımak… Çok yakın oturup da yüzünü ilk kez gördüğünüz insanlara selam vermek… Hiç görmediğiniz, ya da onca kez önünden geçip de içine girmeyi bile denemediğiniz bir camiye girmek, abdestiniz varsa o camide huşu içinde namaz kılmak…
2. Sıla-i Rahim Yapmak
Çocuklarımızın okul telaşı içinde koştururken ihmal ettiğimiz anne babalarımız, uzak ya da yakın akrabalarımız, derdini dinlememizi isteyen dostlarımız, komşularımız yok mu? Mutlaka vardır! “Ah gelse de, anlatsa da dinlesem; dinlerken yalnızlığımı unutsam,” diye yollarımızı gözleyen sevdiklerimiz, sevenlerimiz… Bir telefonla haber verip, elimizde bir paket tatlı ile zor olmasa gerek bizi özleyenlerin hasretini dindirmek…
3.Kitap okumak
Paramız varsa kitapçılardan; yoksa semtimizin yüzlerce kitap barındıran kütüphanelerinin birinden alacağımız şiir, roman, hikâye kitaplarından ilham almak…
Evimizin kitaplığında en üst raflarda bize neredeyse küsecek olan Kuranlarımızı, dua kitaplarımızı okumak…
Okurken hem zihnimizi hem ruhumuzu dinlendirmek…
4.Çocuklarımızla konuşmak
Okuldan yorgun argın gelen çocuğumuza dönem boyunca verilen ödevler, projeler yüzünden çocuğumuzla gerçekten konuşuyor muyuz? “Ertesi gün için okula hazırlık”, “sınavlar, ödevler ve dersler” sözcüklerini kullanmadan ama… Hani öylesine, içten, bir çocuk masumiyetiyle dillendiriyor muyuz sevgimizi çocuğumuza? Ders dışında hayallerinden, hedeflerinden söz etmesi için yavrumuzu teşvik ediyor muyuz?
Eğitim sistemini, ödevlerin çokluğunu değiştirmeye şimdilik gücümüz yetmiyorsa da sohbetimizi “dinlenme ve eğlenme” sözcükleri ile besleyip yavrularımıza yük yerine huzur yükleyebiliyor muyuz?
Cevabımız her ne olursa olsun, çocuklarımızın ruhuna sükûnet katma adına onlarla bir arkadaş, belki bir kanka edasıyla sohbet etsek… Onları kelimelerin diliyle masal gibi bir dünya sunsak hoş olmaz mıydı?
5. Kendimiz için pek çok şey yapmak
Okul telaşında koştururken alelacele kıldığımız namazlarımızı ağır ağır, ruhumuzu okşar gibi kılmak…
Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri, açık hava yürüyüşleri gibi vücudumuzu çalıştırırken dinlendiren; zihnimizi karmaşadan kurtarıp, soluklarımızı bir bebeğinkine benzeten kimine göre spor, kimine göre terapi olarak isimlendirilen daha nice yöntemlerle hayatımızı koşturmadan çok bir senfoniye dönüştürmek…
Evet sevgili okuyucularım! Yukarda saydığım maddeler elbette benim aklıma gelenler. Size iyi gelen, çocuklarınıza rahat nefes aldıran her ne varsa, imkânınız ölçüsünde yapmaya ne dersiniz?
Dünyayı top güllelerinden, acı dolu haykırışlardan, istilalardan kurtarmanın en önemli yolu kendi içimizdeki savaşları bitirmek değil mi?
O halde barışı önce kendi içimizde, ardından tüm dünyada yaymak uğruna bu güzel felsefeleri hayata geçirerek dünyayı kana değil, dünyayı huzur dolu tüm renklere boyamaya var mısınız?