DENEMELERİM HİKAYELERİM

DEDE İLE TORUNU, GÖKYÜZÜ İLE UÇURTMAYI BİRLEŞTİREN MEVSİM

-Torunum uçurtmanın ipini sıkı tut e mi? -Olur dedeciğim… -Ama ellerini neredeyse açacaksın, böyle tutmaya devam edersen uçurtman gökyüzüne kaçar… Oğlumla hava almak için parkta yürüyüşe çıktığım o anda işittiğim bu cümlelerle gözlerimin dolması bir olmuştu. Sanki… Sanki sesini duyduğum bu iki kişi dedemle ben gibiydik… Konuşmalarsa dedemle uçurtma uçururken yaptığımız konuşmalar… Oysa… Bahar gelmişti. …

DENEMELERİM

BİR AYLIK MİSAFİR

-Tık tık tık! -Kim o? -Bir aylık misafirin! Bir aylığına kim gelecekti ki bize? Haber falan da vermeden? Gene de kapımda bekleyenimin öyle zarif bir sesi var ki aynı sesi tekrar duymak istediğim için sordum: -Hayırdır? Kimsin, ne istemektesin? -Önce bir aç kapıyı öyle konuşalım. Bilirim, öyle her “aç” diyene kapı açılmaz; ancak sesinde öyle …

DENEMELERİM

LEKELERDEN DOĞAN YETENEKLER

Bir varmış, bir yokmuş! Türkiye gibi efsanelere konu olan bir ülkenin kalbi olan bir şehirde, bir kadının bir kız çocuğu olmuş. Kızının doğumu kadının kalbinde öyle büyük bir neşe ile karşılanmış ki bunu gören adam, kızının ismini “müjdeli haber” anlamına gelen bir isim koymuş. Evladı altı aylık olduğunda kadın, kızının önüne bir tas çorba koymuş …

DENEMELERİM

BEN BÖYLE OLDUĞUM İÇİN HERŞEY BÖYLE!

O gün, huzurla gözlerimi yeni güne aralıyorum. Günlerden hangisi bilemesem de bugünün adı sanki neşe… “Günaydıınnn…Ne güzel bir gün değil mi,” diyerek geziniyorum evin içinde. Benim bu neşeli halimi gören kızım daha bir rahat uyanıyor sanki yeni güne. Oğlum sakince gözlerini gezdiriyor yedi ay önce geldiği bu eve… Eşim, evin içinde esen ve adı “neşe” …

DENEMELERİM

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM

    Bundan 35 yıl önce tam da bu tarihte dünyaya gelmişim. Eylül’ün ortasına varmadan, sıcakların sona ermeye başladığı bu tarihte doğduğumdan mıdır bilemiyorum; kendimi bildim bileli Eylül ayı gelip de soğuk havalar kendini gösterdi mi pek çok insanın aksine hüzün yerine tatlı bir sevinç kaplar içimi…“Yaşasın! Ben geliyorum…” Yüreğimde nahoş bir neşe: “Yılda bir kereliğine, …

DENEMELERİM

DÜNYANIN EN HUZURLU YÜRÜYÜŞÜ

Yazın en güzel vakitleri…Apartmanımızın önünde uzayıp giden yolda birbiriyle sohbet eden komşu teyzeler, keyifle oyun oynayan çocuklar ve yolun kenarında ciğerlerimizi mis kokulu havasıyla dolduran çam ağaçları. Bu harika manzaranın ortasında kalan bense çoğu zaman yaptığım işle meşgulüm. Uzayıp giden yolun üzerinde yürümekle… Dedim ya yazın en tatlı vakitleri. Evde işlerimi yoluna koymuş, kızımla birlikte …

DENEMELERİM

BİR TEK SENDİN

Evine gelenlerin hiç gitmemesini isteyen bir  tek sen olmalıydın şu fani dünyada. Sahi ne günlerdi. Zil çaldığında koşarak kapıya bakardın. Gelen kişi evlatların ya da evlatlarının evlatlarıysa onlara heyecanla sarılıp içeriye buyur ederdin. Bizler mantolarımızı askılara asarken birbirimizi ilk defa görmüşçesine muhabbete dalardık da muhabbetten senin mutfaktan gelen sesinle uyanırdık: “Kızlar. Hele bir gelin. Bakın …

DENEMELERİM

CAMİ HALILARLA GÜZEL!

Kızım okuldayken manen soluklanmak için gittiğim Kuran Kursu’nda sonsuza kadar lezzetini hissedeceğim anlardan birini daha yaşıyoruz. Cami hocamız, camimizin yeşil halılarının eskidiğini ve teyzelerden birinin oğlunun bu durumla ilgileneceğini söylüyor. Camide, her sabah üzerine bastığım halılara bakıyorum. Gökyüzüne kadar uzanan dallara sahip olduğunu zannettiğim ağaçlar duruyor sanki halıların yerinde. Çocukluğumun o en masum, en günahsız …

DENEMELERİM

BU DA GEÇER YA HU!

Bilenler bilir, bilmeyenler içinse söyleyeyim. Sekiz yaşında evlere şenlik bir kızım var benim. Kız annesi olmak meseleleri dikkatle ele almayı, bir sözü söylerken sesimin tınısını özenle ayarlamayı, anlatılanı en meraklı halimle dinlemeyi öğretti bana. Aslında şöyle desem daha mı doğru olur? Bana tüm bunları kız annesi olmak değil bizzat kızım öğretti. Yavrumun bana öğrettikleri saymakla …

DENEMELERİM

EY EYLÜL, HAYATIMA HOŞ GELDİN!

Koskoca bir yaz tatilini geride bıraktık. Kimimiz tatilini köyünde, kimimiz yazlığında, kimimiz ise kendi evinde geçirdi. Nerede olursak olalım sanırım en çok kullandığımız cümle “çok sıcaaak,” oldu. Gerçekten de çok sıcaktı. Öyle sıcaktı ki balkona astığımız çamaşırlar astığımız gibi kurudu. Öyle sıcaktı ki değiştirmeye tişört dayanmadı. Öyle sıcaktı ki dondurmaları yedikçe yiyesimiz geldi. Gece nerede …